Ahlak, 21. yüzyılın demokrasi, insan hakları, hukuk, bilgi, kalite, özgürlük, refah, hoşgörü ve uzlaşma gibi yükselen değerleri arasında hak ettiği yeri almaya başlamış bulunmaktadır. Sağlıklı ve uzun dönemli ilişkilerin gereği olan ahlak, ekonomik yaşamın da vazgeçilmez bir koşulu durumundadır. Kendileri ve paydaşları için ekonomik, sosyal ve kültürel "değerler" yaratmayı amaç edinen işletmeler, bu amaçlara ulaşabilmek için, çalışanlarıyla, müşterileriyle, tedarikçileriyle ve diğer paydaşlarıyla kendi aralarında "güven" oluşturmak ve dolayısıyla da, iş ahlakına önem vermek zorundadırlar. Bu çalışma, Türk işletmelerinin iş ahlakı açısından nasıl bir değişime ihtiyaç duyduklarını, bu değişimi nasıl gerçekleştireceklerini ve böylece iş ahlakını nasıl kurumsallaştıracaklarını tartışmaktadır.